Donnerstag, 26. August 2010

Rüzgarı işit..


Bugündeyiz. Bugün cok güzeldi.
Dün daha da güzeldi. Annemlerin evinde uyandim yine.

Iftardan sonra evimize ilginc bir huzur esiyor.
Hayir, karnimizi doyurdugumuz icin degil. Pencereler de rüzgara meyilli degil.
Nedir bilmiyorum. Farkli birsey. Anlatmasi güc.
Cay demliyorum. Siyah degil. Bazi bazi siyah da olabilir. 
Fakat cogunluk yesil cay. Gül yaprakli, lavantali. Tüm mutfagi o koku sariyor. 
Huzurun kokusu da anlatilmaz ki simdi.
Sessizlik. Hüzün. Sevgi. Simariklik. Kirik Cocuk. Herseyden biraz. 
En cok da benden.
Kirik cocuk da beni izliyor. Kediye benzetiyor. 
Ama yinede kedi istegimi gecirmiyor bu. Kedi lazim bana.

Evimle alakali da güzel birseyler var demi bu yazida?
Sanki evimi sevmiyormus havasi vermek istemiyorum :P
Pek severim ben evimi :Ppp Simarmasin diye öyle yapiyorum ben :)


seftali




Hep seftali yiyesim var.. Hic gecmiyor bu istek..
Babami hatirlatiyor. Hep seftaliyi o alirdi eve. Karpuzu, üzümü. Knoppers ve Bounty'yi.
Ve sartsiz sevgileri o tasirdi kucak kucak eve. Karsilik beklemeden. Para istemeden. Baba iste. Babam..


Sonntag, 1. August 2010

ne cok sey istemisler.. ben bir tek sey istiyorum :P



Ağustos adı bir rivayete göre, Roma İmparatoru Caesar Augustus’a ithafendir ..

Bir rivayete göre, Augustus da, tıpkı Julius Caesar’ın ayı Temmuz gibi (Julius’dan kaynaklanan July: Temmuz) kendi ayının da 31 gün çekmesini istediği için Ağustos ayında 31 gün vardır.

Augustus, Cleopatra’nın öldüğü zamana denk geldiği için, bu ayın, takvimde bulunduğu yere yerleştirilmesini istemiştir.

Bu kadar. (Wikipedia)

Eylüle az kaldi. Hissediyorum :)
Cok güzel gelismeler var hayatimda.
Mutluluk yakalandi. Bir türlü kacamiyor yuvamizdan.

photo